. . : Ofis kizlari fıkralar , fıkra, komik fıkra, komik fıkralar, fıkra arşivi : : .
. : : Menu : : .


Fıkralar > Komik Yazilar > Ofis kizlari
Okunma : 965
Puan :0   Puan:0 | Katılımcı:0 | Katılımcı : 0
1 puan 2 puan 3 puan 4 puan 5 puan 6 puan 7 puan 8 puan 9 puan 10 puan
Ofis kizlari Is yasamimin ilk günlerinde çalistigim yerdeki kadin sayisini ve bunlardan kaçinin bana hitap ettigini yakindan takip ederdim. Ilk is tecrübemde de bayan is arkadasi bollugunu doyasiya yasadim. Sayilari yaklasik ikiyüz, ekiyüzelli olan yirmili yaslarda birbirinden güzel kizlarla ayni departmanda çalisiyordum. Burasi bir call-centerdi ve telefonlarin basina güzel sesli huriler koyan yöneticilerimiz, gelismis bilgisayar aglarini bir kaç erkekadama teslim etmeyi yeglemislerdi. Bu kadar kizin arasinda bir türlü üstesinden gelemedikleri bilgisayarlarindaki sorunlari bir kaç dokunusla halleden üniversiteli, zeki çevik ve esprili biri olmanin dayanilmaz hafifligini yasiyor, kendimi tahil ambarinda bir tavuk gibi hissediyordum. Yoksa tavuk ambarinda horoz mu demeliydim? Her sey harikaydi. Daha ilk günlerden birini bulmustum bile. Birbirinden seksi kizlar arasinda, çiti piti, adi gibi sürekli gülen etrafa nese saçan Cimcimemi seçmistim. Tiyatro oyuncusu olmak istiyordu ve bir gün senaryosunu benim yazacagim tek kisilik bir oyunla kendini ispatlayacakti. Ama isyeri iliskileri pek benzemiyordu digerlerine. Çesitli sebeplerden dolayi olmasi gerekenden erken bitti. Is yerlerinde iliskiler apayri bir yazi konusu hatta bir arastirma konusu bence. Benim anlatmak istedigim konu ise biraz daha farkli. Ben kadinlarla çalismaktan bahsetmek istiyorum. Zira az evvel anlattigima benzer bir kaç tecrübeden sonra is yerinde ask olmaz deyip, ofislerde hatun avini yasakladim kendime. Artik onlar benim sevgili mesai arkadaslarim, idarecilerim ya da astlarimdi. Her türlü ayrimciligin karsinda olan biri olarak, cinsiyet ayrimciliginida dogru bulmuyor kadinlarla çalisiyor olmaktan herhangi bir rahatsizlik duymuyordum. Ama bu harkulade yaratiklar zamanla bu fikrimi degistirmeyi basardilar. Artik yapacagim iste etrafimda ne kadar az disi olursa o kadar iyidir diyorum. Neden mi? Birincisi sabahlari günümü mahveden muhabbetleri(!) yüzünden. Sabah ise gelirken kendimi mümkün oldugunca pozitive etmeye çalisirim ve yollarda isine gitmekte olan insanlari gözlemler, necip milletimin nabzini tutmaya çalisirim. Bu gözlemlerden sonuçlar çikarir, herkesin mutlu olabilecegi, esit ve bariscil bir dünyaya giden yollar üzerinde düsünürüm. Bu düsüncelerle ofise giripte, ast üst ayirt etmeden direk hamam muhabbetine giren kadinlari, istemedende olsa, duyar duymaz sinirlerim gerilmeye baslar. Nerde indirim var, zeytinyagli sarma kaç kalori içerir, Beyza (sevgili koordinatörümüzün kizi) Fransizcadan kaç aldi, Body bilmem ne mi daha çok yag yakiyor, yoksa bilmemnetör mü? Bu geyigi yapan bir kadina bir kaç saat sonra is begendirmek zorunda olmak dayanilmaz gerçekten. Evet, üstlerden devam edelim. Bayan üstler konusunda aklima ilk gelen sey sizi asla dinlemedikleridir. Sizin susmanizi ve kafasindaki düsünceyi söylemek için sirasini bekliyorsa gerçekten sanslisinizdir. Genelde direk sözünüzü keserek anlatmaya baslarlar. Birde siz asla olmayacak bir seyin neden olamayacacagini açikliyorsaniz kafasinda direk su soru uyanir; acaba gerçekten bu olmaz mi yoksa bu ukala çocuk benim sözümü mü dinlemiyor. Genelde ikincisini kabul etmeye meyillidirler. Bir de sempati ya da antipatilerini direk islerine yansitirlar. Eger size kiliginiz kiyafetiniz, ya da herhangi bir seyiniz yüzünden killanmissa artik agzinizla kus tutsaniz bir faydasi olmaz. Terside mümkündür. Sevimliliginizle kazandiginiz sempatiyle dogru orantili olarak isinizi savsaklayabilirsiniz. Çok sükür ki, yöneticilik konusunda hala erkekler çogunlugu ellerinde tutuyorlar. Gelelim ast-üst ayirt etmeden tipik ofisgirl davranislarina. Bir kere en bariz özellikleri dedikodudur. Inanilmaz bir istihbarat agi çalisir aralarinda. Üstelik bu istihbarat servisi üyeleri birbirlerinide haber konusu yapmaktan çekinmezler. Bu nedenle ofisgirller yakininizda iken agzinizdan çikacak her kelimeye dikkat etmelisiniz. Düsüncesizce yapacaganiz bir bos bogazlik sizin zekice en ince ayrintisina kadar yaptiginiz kariyer planlarini alt üst edebilir. Ama analitik düsünen bir erkekadam bundan yararlanmayida ögrenebiliyor. Az evvel sözünü ettigim planlar konusunda ihtiyaciniz olan tüm istihbarati ve sirkette olup biten her seyi bu disi James Bondlarla kuracaginiz arkadasliklarla edinebilirsiniz. Unutulmamasi gereken tek sey, olabildigince fazla sey ögrenmek, ama agzinizdan hiç bir sey kaçirmamak olmalidir. Onu dinliyor olmaniz, söylediklerine dikkat kesilmeniz yeterli bir ödüldür kadinlar için. Sakin ola bende bir iki kelimeyle muhabbete dahil olayim, agzindan laf aliyor durumunda kalmayayim tribine girmeyin. Sadece dinleyin. Sikistiginiz yerde, himm....enteresan diyebilirsiniz ama bununda sik tüketilmemesi taraftariyim. Ofisgirller konusunda asla unutulmamasi gereken bir seyde onlarin islerine yardim edip sirinlesmeye çalisma yanilgisidir. Sakin kendinizi kullandirtmayin. Zira kadinlar bunu bilinçli bir sekilde kullaniyorlar. Gözlerini bayip, adinizin sonuna bir- cigim eklerler. Hayir demek zordur. Söyleyebilirseniz bu seferde ilk hecesi vurgulu, ikincisi uzatilan fettan bir lütfen kelimesi çikar agizlarindan. Eger yine hayir diyecek kadar basariliysaniz, dudaklarini tüküreceklermis gibi büzer ve çok kötüsün diyiverirler. Ama bu çok kötüsünün altinda, sen görürsün. Demek öyle ha..... anlamlari yatar. Sakin ola, ya böyle yapma ama bak.......gibilerinden açiklamalara tevessül etmeyin. Bütün piçliginizle öyle bir evet deyin ki, ofisgrilümüz, disiliginden aldigi erkeklere disiligiyle hükmetme güdüsüyle bas basa kalsin ve sizi burnu sürtülmesi gerekenler listesine alsin. Listesine girdiginiz kisi sayisi arttikça etrafinizdaki pervanelerinde arttiginida göreceksiniz. Dayanamadigim bir durumda ofisgirllerimizin pek bir sulu göz olmalaridir. Is baskisina dayanamaz, aglarlar; sevgililerinden ayrilir, aglarlar; kayinvalide kirmistir, aglarlar; koca aldatiyor mudur acaba; aglarlar..........aglarlar, aglarlar, aglarlar............... Sanki böyle seyleri erkekler yasamaz. Yasarlar elbet. Bizde kiriliriz, inciniriz, hayal kiriklari yasariz ama bu isi ofiste degilde adam gibi sevgilimizin gögsünde, ya da dumanalti bir odada tek basimiza görürüz. Koca bir departmanin motivasyonunu bozup, ortaligi kasvete bürümenin ne alemi vardir ki? Böyle bir durumda espri yapamazsiniz. Müzik dinleyemezseniz. Sanki sizin sikintiniz yokmus gibi birde bir baskasininkinin yasini tutarsiniz. Bir de aglama ayini son buldugunda iç çeke çeke gözyaslarini silmeleri yok mudur? Samimiyetsizce yapilan teselli amaçli kompliman yada esprilere yine samimiyetsizce cevap verirler. Ehe..ehe...hah haa...snif snif......Allahim ne sinir bozucudur ya. Gelelim yildiz savaslarina. Genellikle ofisgriller asla birbirlerini çekemezler. Dogal kadin çekismelerine birde mesleki menfaat çatismalari eklenince seyredin senligi. Sinirlerine ve çenesine hakim olma konusunda karsi cinse oranla oldukça basarasiz olduklarini az evvel anlattigim ofisgirllerimiz birbirlerine karsi samimiyet ve güler yüz göstermeyi kutsal bir görev addederler adeta, ama siz bir de onlari etrafta disi yokken görün. Mesela birini alin ve ögle yemegini birlikte yiyin. Bir yolunu bulup sirketteki hatunlardan birini övün bakalim ne sonuç alacaksiniz. Kesinlikle aleyhine bir seyler söyleyecektir. Hatta söze, bak sen daha insanlari tanimiyorsun diye söze baslarsa mail atip beni tebrik edin olur mu? Hiç bir sey bulamazsa, ya çok iyi kiz ama çok rüküs falan diyecektir. Birde is yerine sanki baloya yada Bodrumda çilgin bir partiye gidecekmis gibi giyinip gelenler yok mu illet oluyorum. Biz smokinle geliyormuz ya ise. Ya da söyle bir serzeniste bulunayim, hakim bey evet taciz ettim ama ofiste öylede giyinilmezki...... Son olarak diyorum ki, kadinlar iyi güzel hos ama onlarla çalismak istemiyorum! Kimse kizmasin. Ofis kizlari

Is yasamimin ilk günlerinde çalistigim yerdeki kadin sayisini ve bunlardan kaçinin bana hitap ettigini yakindan takip ederdim. Ilk is tecrübemde de bayan is arkadasi bollugunu doyasiya yasadim. Sayilari yaklasik ikiyüz, ekiyüzelli olan yirmili yaslarda birbirinden güzel kizlarla ayni departmanda çalisiyordum. Burasi bir call-centerdi ve telefonlarin basina güzel sesli huriler koyan yöneticilerimiz, gelismis bilgisayar aglarini bir kaç erkekadama teslim etmeyi yeglemislerdi.
Bu kadar kizin arasinda bir türlü üstesinden gelemedikleri bilgisayarlarindaki sorunlari bir kaç dokunusla halleden üniversiteli, zeki çevik ve esprili biri olmanin dayanilmaz hafifligini yasiyor, kendimi tahil ambarinda bir tavuk gibi hissediyordum. Yoksa tavuk ambarinda horoz mu demeliydim?
Her sey harikaydi. Daha ilk günlerden birini bulmustum bile. Birbirinden seksi kizlar arasinda, çiti piti, adi gibi sürekli gülen etrafa nese saçan Cimcimemi seçmistim. Tiyatro oyuncusu olmak istiyordu ve bir gün senaryosunu benim yazacagim tek kisilik bir oyunla kendini ispatlayacakti.
Ama isyeri iliskileri pek benzemiyordu digerlerine. Çesitli sebeplerden dolayi olmasi gerekenden erken bitti.
Is yerlerinde iliskiler apayri bir yazi konusu hatta bir arastirma konusu bence. Benim anlatmak istedigim konu ise biraz daha farkli. Ben kadinlarla çalismaktan bahsetmek istiyorum. Zira az evvel anlattigima benzer bir kaç tecrübeden sonra is yerinde ask olmaz deyip, ofislerde hatun avini yasakladim kendime.
Artik onlar benim sevgili mesai arkadaslarim, idarecilerim ya da astlarimdi. Her türlü ayrimciligin karsinda olan biri olarak, cinsiyet ayrimciliginida dogru bulmuyor kadinlarla çalisiyor olmaktan herhangi bir rahatsizlik duymuyordum.
Ama bu harkulade yaratiklar zamanla bu fikrimi degistirmeyi basardilar. Artik yapacagim iste etrafimda ne kadar az disi olursa o kadar iyidir diyorum.
Neden mi?
Birincisi sabahlari günümü mahveden muhabbetleri(!) yüzünden. Sabah ise gelirken kendimi mümkün oldugunca pozitive etmeye çalisirim ve yollarda isine gitmekte olan insanlari gözlemler, necip milletimin nabzini tutmaya çalisirim. Bu gözlemlerden sonuçlar çikarir, herkesin mutlu olabilecegi, esit ve bariscil bir dünyaya giden yollar üzerinde düsünürüm. Bu düsüncelerle ofise giripte, ast üst ayirt etmeden direk hamam muhabbetine giren kadinlari, istemedende olsa, duyar duymaz sinirlerim gerilmeye baslar.
Nerde indirim var, zeytinyagli sarma kaç kalori içerir, Beyza (sevgili koordinatörümüzün kizi) Fransizcadan kaç aldi, Body bilmem ne mi daha çok yag yakiyor, yoksa bilmemnetör mü? Bu geyigi yapan bir kadina bir kaç saat sonra is begendirmek zorunda olmak dayanilmaz gerçekten.
Evet, üstlerden devam edelim. Bayan üstler konusunda aklima ilk gelen sey sizi asla dinlemedikleridir. Sizin susmanizi ve kafasindaki düsünceyi söylemek için sirasini bekliyorsa gerçekten sanslisinizdir. Genelde direk sözünüzü keserek anlatmaya baslarlar. Birde siz asla olmayacak bir seyin neden olamayacacagini açikliyorsaniz kafasinda direk su soru uyanir; acaba gerçekten bu olmaz mi yoksa bu ukala çocuk benim sözümü mü dinlemiyor.
Genelde ikincisini kabul etmeye meyillidirler.
Bir de sempati ya da antipatilerini direk islerine yansitirlar. Eger size kiliginiz kiyafetiniz, ya da herhangi bir seyiniz yüzünden killanmissa artik agzinizla kus tutsaniz bir faydasi olmaz. Terside mümkündür. Sevimliliginizle kazandiginiz sempatiyle dogru orantili olarak isinizi savsaklayabilirsiniz. Çok sükür ki, yöneticilik konusunda hala erkekler çogunlugu ellerinde tutuyorlar.
Gelelim ast-üst ayirt etmeden tipik ofisgirl davranislarina. Bir kere en bariz özellikleri dedikodudur. Inanilmaz bir istihbarat agi çalisir aralarinda. Üstelik bu istihbarat servisi üyeleri birbirlerinide haber konusu yapmaktan çekinmezler. Bu nedenle ofisgirller yakininizda iken agzinizdan çikacak her kelimeye dikkat etmelisiniz. Düsüncesizce yapacaganiz bir bos bogazlik sizin zekice en ince ayrintisina kadar yaptiginiz kariyer planlarini alt üst edebilir.
Ama analitik düsünen bir erkekadam bundan yararlanmayida ögrenebiliyor. Az evvel sözünü ettigim planlar konusunda ihtiyaciniz olan tüm istihbarati ve sirkette olup biten her seyi bu disi James Bondlarla kuracaginiz arkadasliklarla edinebilirsiniz. Unutulmamasi gereken tek sey, olabildigince fazla sey ögrenmek, ama agzinizdan hiç bir sey kaçirmamak olmalidir. Onu dinliyor olmaniz, söylediklerine dikkat kesilmeniz yeterli bir ödüldür kadinlar için. Sakin ola bende bir iki kelimeyle muhabbete dahil olayim, agzindan laf aliyor durumunda kalmayayim tribine girmeyin. Sadece dinleyin. Sikistiginiz yerde, himm....enteresan diyebilirsiniz ama bununda sik tüketilmemesi taraftariyim.
Ofisgirller konusunda asla unutulmamasi gereken bir seyde onlarin islerine yardim edip sirinlesmeye çalisma yanilgisidir. Sakin kendinizi kullandirtmayin. Zira kadinlar bunu bilinçli bir sekilde kullaniyorlar. Gözlerini bayip, adinizin sonuna bir- cigim eklerler. Hayir demek zordur. Söyleyebilirseniz bu seferde ilk hecesi vurgulu, ikincisi uzatilan fettan bir lütfen kelimesi çikar agizlarindan. Eger yine hayir diyecek kadar basariliysaniz, dudaklarini tüküreceklermis gibi büzer ve çok kötüsün diyiverirler. Ama bu çok kötüsünün altinda, sen görürsün. Demek öyle ha..... anlamlari yatar. Sakin ola, ya böyle yapma ama bak.......gibilerinden açiklamalara tevessül etmeyin. Bütün piçliginizle öyle bir evet deyin ki, ofisgrilümüz, disiliginden aldigi erkeklere disiligiyle hükmetme güdüsüyle bas basa kalsin ve sizi burnu sürtülmesi gerekenler listesine alsin.
Listesine girdiginiz kisi sayisi arttikça etrafinizdaki pervanelerinde arttiginida göreceksiniz.
Dayanamadigim bir durumda ofisgirllerimizin pek bir sulu göz olmalaridir. Is baskisina dayanamaz, aglarlar; sevgililerinden ayrilir, aglarlar; kayinvalide kirmistir, aglarlar; koca aldatiyor mudur acaba; aglarlar..........aglarlar, aglarlar, aglarlar............... Sanki böyle seyleri erkekler yasamaz. Yasarlar elbet. Bizde kiriliriz, inciniriz, hayal kiriklari yasariz ama bu isi ofiste degilde adam gibi sevgilimizin gögsünde, ya da dumanalti bir odada tek basimiza görürüz.
Koca bir departmanin motivasyonunu bozup, ortaligi kasvete bürümenin ne alemi vardir ki? Böyle bir durumda espri yapamazsiniz. Müzik dinleyemezseniz. Sanki sizin sikintiniz yokmus gibi birde bir baskasininkinin yasini tutarsiniz. Bir de aglama ayini son buldugunda iç çeke çeke gözyaslarini silmeleri yok mudur? Samimiyetsizce yapilan teselli amaçli kompliman yada esprilere yine samimiyetsizce cevap verirler. Ehe..ehe...hah haa...snif snif......Allahim ne sinir bozucudur ya.
Gelelim yildiz savaslarina. Genellikle ofisgriller asla birbirlerini çekemezler. Dogal kadin çekismelerine birde mesleki menfaat çatismalari eklenince seyredin senligi. Sinirlerine ve çenesine hakim olma konusunda karsi cinse oranla oldukça basarasiz olduklarini az evvel anlattigim ofisgirllerimiz birbirlerine karsi samimiyet ve güler yüz göstermeyi kutsal bir görev addederler adeta, ama siz bir de onlari etrafta disi yokken görün. Mesela birini alin ve ögle yemegini birlikte yiyin. Bir yolunu bulup sirketteki hatunlardan birini övün bakalim ne sonuç alacaksiniz. Kesinlikle aleyhine bir seyler söyleyecektir. Hatta söze, bak sen daha insanlari tanimiyorsun diye söze baslarsa mail atip beni tebrik edin olur mu? Hiç bir sey bulamazsa, ya çok iyi kiz ama çok rüküs falan diyecektir.
Birde is yerine sanki baloya yada Bodrumda çilgin bir partiye gidecekmis gibi giyinip gelenler yok mu illet oluyorum. Biz smokinle geliyormuz ya ise. Ya da söyle bir serzeniste bulunayim, hakim bey evet taciz ettim ama ofiste öylede giyinilmezki......
Son olarak diyorum ki, kadinlar iyi güzel hos ama onlarla çalismak istemiyorum!
Kimse kizmasin.



Bu meatiyel için Henüz Yorum Yapılmamış, İlk yorumu siz Yapın!
isim Zorunlu Alan! 
Mail Zorunlu Alan! 
Yorumunuz Zorunlu Alan! 
Kalan Karekter.
Resim Onayı Zorunlu Alan! 

Derleme Süresi: 0.0182 Sn ¦ Powered By AhmBay