Mucit Murat Dayi
Benim bir Murat dayim var. Çok egzantrik bir kisi. Bundan 5-6 sene önce cok komik bir olay yasatti bize. Bir gün elinde 40-50 santim boyutunda bir alüminyum çubuk ile eve geldi ile zor güç ugrasarak bunu 2 günde spiral bir yay haline getirdi. Ama ne için bunu yapiyordu bilmiyorduk ve sorunca benim elbet bir bildigim var diyordu. Daha sonra bir seramik parçasi buldu ve bunu matkap ile bir sürü delikler açti ve bunlara vidalar geçirdi. Ve yine bu yaptigi yayi bu seramik parçasinin üzerine montaj etti. Daha sonra üzerlerine rengarenk çesit çesit kablolar yerlestirdi. Ne yaptigini bir türlü anlayamiyorduk. galiba sonunda üsüttümüstü. Dur durak bilmeden bu yaptigi acaip sey ile ugrasiyordu. Neler yapmiyordu ki? Bu alete sonunda ampul ve hoparlör bile yerlestirmisti. Ve neyse beklenen gün gelmis çatmisti. Yüzünde bir gülümseme ile odaya girdi ve iste size dünyanin ilk pilsiz çalisan radyosu dedi. Allah allah! hakliydi! bu ne oldugu anlasilmayan saçma sey biraz parazitli olsa bile bir radyo istasyonunu çekiyordu. Bu arada diger dayim, tabii kendisi elektronik mühendisi olur, aleti inceliyordu ama ne oldugunu nasil çalistigini bir türlü kavrayamiyordu. Tabii bütün bu olaylar olurken aleti yapan dayim sakin fazla kurcalamayin bozulur deyip aleti elinden birakmiyordu. Mühendis olan dayim öyle kala kalmisti. Ben böyle bir seye hayatimda rastlamadim diyordu... Neyse dayim sonunda olayin sirrini açikladi ve elbisesinin altindaki kücük el radyosunu çikartti. Gülmekten yerlere yikilmistik...Mucit Murat Dayi
Benim bir Murat dayim var. Çok egzantrik bir kisi. Bundan 5-6 sene önce cok komik bir olay yasatti bize. Bir gün elinde 40-50 santim boyutunda bir alüminyum çubuk ile eve geldi ile zor güç ugrasarak bunu 2 günde spiral bir yay haline getirdi. Ama ne için bunu yapiyordu bilmiyorduk ve sorunca benim elbet bir bildigim var diyordu. Daha sonra bir seramik parçasi buldu ve bunu matkap ile bir sürü delikler açti ve bunlara vidalar geçirdi. Ve yine bu yaptigi yayi bu seramik parçasinin üzerine montaj etti. Daha sonra üzerlerine rengarenk çesit çesit kablolar yerlestirdi. Ne yaptigini bir türlü anlayamiyorduk. galiba sonunda üsüttümüstü. Dur durak bilmeden bu yaptigi acaip sey ile ugrasiyordu. Neler yapmiyordu ki? Bu alete sonunda ampul ve hoparlör bile yerlestirmisti. Ve neyse beklenen gün gelmis çatmisti. Yüzünde bir gülümseme ile odaya girdi ve iste size dünyanin ilk pilsiz çalisan radyosu dedi. Allah allah! hakliydi! bu ne oldugu anlasilmayan saçma sey biraz parazitli olsa bile bir radyo istasyonunu çekiyordu. Bu arada diger dayim, tabii kendisi elektronik mühendisi olur, aleti inceliyordu ama ne oldugunu nasil çalistigini bir türlü kavrayamiyordu. Tabii bütün bu olaylar olurken aleti yapan dayim sakin fazla kurcalamayin bozulur deyip aleti elinden birakmiyordu. Mühendis olan dayim öyle kala kalmisti. Ben böyle bir seye hayatimda rastlamadim diyordu... Neyse dayim sonunda olayin sirrini açikladi ve elbisesinin altindaki kücük el radyosunu çikartti. Gülmekten yerlere yikilmistik...
Yorumlar
Bu meatiyel için Henüz Yorum Yapılmamış, İlk yorumu siz Yapın!