Düsünce Farki
Diyelim ki Cenk isimli bir adam Ceyda diye bir kizdan hoslaniyor ve ona> sinemaya gitmeyi teklif ediyor.Ceyda kabul ediyor ve her ikisi de oldukca iyi zaman geçiriyorlar. Birkaç aksam sonra bu kez Cenk Ceydayi yemege davet ediyor ve gene çok iyi zaman geciriyorlar. Birbirlerini düzenli olarak görmeye devam ediyorlar ve bir süre sonra ikisinin de görüstügü özel biri yokken, bir aksam gene yemege çikiyorlar. Dönüste arabada otururken, Ceydanin aklina bir sey geliyor ve üzerinde fazla düsünmeden pat diye
Farkinda misin, bu gece görüsmeye baslayali tam 6 ay oldu. diyor.
Bunun ardindan derin bir sessizlik oluyor arabada. Ceyda için cok uzun suren bir sessizlik bu. Ve düsünmeye basliyor:
Aman Allahim acaba yanlis bi sey mi söyledim? Belki de bu iliskinin kendisini sinirladigini düsünüyordur. Belki de onu istemedigi ya da emin olamadigi bir seye ittigimi zannediyodur.
Bu arada Cenk de düsünüyor tabii:
Vay canina, 6 ay ha?
Ve Ceyda düsünmeye devam ediyor:
Bi dakka ya, peki ama ben bu türden bi iliski istiyor muyum? Bazen kendim için daha çok alan istiyorum. iliskimize ne olacagini düsünmek için. Yani, nereye gidiyoruz biz? Birbirimizi bu sekilde görmeye devam mi edecegiz? Yoksa yavas yavas evlilige dogru mu gidiyoruz? Ya çocuklar? Tüm bir hayati birlikte mi geçirecegiz? Bu asamadaki bir baggliliga hazir miyim? Bu insani gerçekten taniyor muyum?
Cenkin de kafasi düsüncelerle dolu:
...yaniiii...bu demek oluyor ki... dur bakiim.. Subat. Evet Subatta ilk kez disari çikmistik, ki bu da benim arabayi yeni aldigim zamanlara denk geliyor. Hmm kaç kilometre gitmis oluyorum bu durumda? Oha! Yagi degistirmenin zamani gelmis!
Ve Ceyda düsünmeye devam ediyor:
Onu üzdüm. Yüzünden okuyabiliyorum. Belki de tamamen yanlis anliyorumdur. Belki de iliskimizden daha fazla beklentileri vardir, daha yakin ve bagli olmak gibi. Belki de ben hissetmeden o çoktan anlamisti, süphelerimi yani. Evet eminim ki anladi. Bu nedenle kendi duygularini söylemekten kaçiniyor. Reddedilmekten korkuyor.
Cenk tam bi lineer düsünce gurusu:
Bu arada vitese de bakmalarini istiycem. O gerizekalilar ne derlerse desinler hala vitesi geçirmede bi sorun var. Ve bu kez suçu havanin sogukluguna atmazlarsa iyi olur. Disarsi 30 derece ve bu vites ööp kamyonu gibi. Üstüne üstlük o beceriksiz heriflere 300 milyon ödedim. Soyguncular!
Ceyda da arpacik kumrusu:
Bana kizgin. Ama onu suçlayamam. Ben de olsam ben de kizardim. Onu böyle bir seye soktugum için o kadar suçlu hissediyorum ki... ama napabilirm yani, ben de duygularimdan emin diilim ki!
Cenk de düsünüyor:
Büyük ihtimalle garanti süresinin sadece 90 gün oldugunu söylicekler... pislik torbalari.
Ceydanin beyni oldukça yaratici:
Belki de ben cok fazla idealistçe davraniyorum, yanimda benim hoslandigim ve benden hoslanan harika bir insan otururken, ben beyaz atiyla bir sovalye bekliyorum. Öyle biri ki, benim bencilce, küçük kiz hayallerim yüzünden aci çekiyor.
Cenkin beyni gel-gitte:
Garanti mi? Garanti mi istiyolar? Onlara bi garanti vericem ve onlar da garantilerini alip....
Cenk diye sesleniyor Ceyda...
Efendim? diyor Cenk irkilmis bir halde.
Lütfen kendine bu sekilde eziyet etme, derken gözlerinde yaslar beliriyor Ceydanin.
Belki de hiçbir zaman... Offf Allahim, kendimi öyle sey hissediyorum ki... diyor ve hiçkirarak aglamaya basliyor.
Noldu simdi? diye soruyor Cenk.
Ben koca bi aptalim, yani biliyorum ki sovalye falan yok. Bu aptalca. Ne sovalye ne de at var. diyor Ceyda
At mi yok? diyor kafasi karisik tabii zavalli Cenk.
Aptal oldugumu düsünüyorsun di mi? diye devam ediyor Ceyda.
Elbetteki hayir! diyor, en sonunda hiç degilse bir dogru cevap vermenin mutlulugunu tasiyan Cenk.
Sadece.. sadece zamana ihtiyacim var. diye cevap veriyor Ceyda
(Cenk en güvenli ne söyleyebilirim diye düsünürken bir 15 saniye> gecer.) Ve> Evet. der Ceyda etkilenmis bir sekilde, elini tutar.Cenk, gerçekten böyle mi hissediyosun? Nasi yani?der Cenk
Yani ben zamandan bahsederken. der Ceyda
Ah elbette. der Cenk
Ceyda Cenke döner ve dikkatle gözlerine bakar. Tabii zavalli Cenk gerilmistir. Tabii bir de at olayi vardir, ve eger Ceyda gene attan bahsederse ne diyecegini bilmemektedir.
Ve en sonunda Ceyda konusur:
Tesekkür ederim, Cenk.
Cenk de tesekkür eder.
Derken alir kizi evine birakir. Kizcagiz, bitkinlik ve ruhundaki aciyla sabaha kadar aglar. Cenk eve gider, bi paket Panco açar ve televizyondaki tenis maçina iyice gömülür. Icinden bi ses arabada ciddi bi seylerin gectigini söylese de, anlamasinin mümkün olmayacagini düsünür ve üstünde durmamaya karar verir.
Ertesi gün Ceyda en yakin arkadasini, hatta en yakin iki arkadasini arar ve yaklasik 6 saat boyunca son olaylarin yorumu yapilir. Tabii ki en kücük detay, mimik, kelimelerdeki nuanslar analiz edilmelidir ve farkli senaryolar düsünülüp tartisilir. Bu konu günlerce tekrar tekrar gundeme gelir ve asla sikilinmaz.
Bu arada Cenk, Ceydayla ortak arkadaslari olan biriyle top kosturmaktadir ve bir an durur, sikilmis bir ifadeyle arkadasina sorar:
Ya Ceydanin hiç ati olmus muydu biliyor musun?
Düsünce Farki
Diyelim ki Cenk isimli bir adam Ceyda diye bir kizdan hoslaniyor ve ona> sinemaya gitmeyi teklif ediyor.Ceyda kabul ediyor ve her ikisi de oldukca iyi zaman geçiriyorlar. Birkaç aksam sonra bu kez Cenk Ceydayi yemege davet ediyor ve gene çok iyi zaman geciriyorlar. Birbirlerini düzenli olarak görmeye devam ediyorlar ve bir süre sonra ikisinin de görüstügü özel biri yokken, bir aksam gene yemege çikiyorlar. Dönüste arabada otururken, Ceydanin aklina bir sey geliyor ve üzerinde fazla düsünmeden pat diye
Farkinda misin, bu gece görüsmeye baslayali tam 6 ay oldu. diyor.
Bunun ardindan derin bir sessizlik oluyor arabada. Ceyda için cok uzun suren bir sessizlik bu. Ve düsünmeye basliyor:
Aman Allahim acaba yanlis bi sey mi söyledim? Belki de bu iliskinin kendisini sinirladigini düsünüyordur. Belki de onu istemedigi ya da emin olamadigi bir seye ittigimi zannediyodur.
Bu arada Cenk de düsünüyor tabii:
Vay canina, 6 ay ha?
Ve Ceyda düsünmeye devam ediyor:
Bi dakka ya, peki ama ben bu türden bi iliski istiyor muyum? Bazen kendim için daha çok alan istiyorum. iliskimize ne olacagini düsünmek için. Yani, nereye gidiyoruz biz? Birbirimizi bu sekilde görmeye devam mi edecegiz? Yoksa yavas yavas evlilige dogru mu gidiyoruz? Ya çocuklar? Tüm bir hayati birlikte mi geçirecegiz? Bu asamadaki bir baggliliga hazir miyim? Bu insani gerçekten taniyor muyum?
Cenkin de kafasi düsüncelerle dolu:
...yaniiii...bu demek oluyor ki... dur bakiim.. Subat. Evet Subatta ilk kez disari çikmistik, ki bu da benim arabayi yeni aldigim zamanlara denk geliyor. Hmm kaç kilometre gitmis oluyorum bu durumda? Oha! Yagi degistirmenin zamani gelmis!
Ve Ceyda düsünmeye devam ediyor:
Onu üzdüm. Yüzünden okuyabiliyorum. Belki de tamamen yanlis anliyorumdur. Belki de iliskimizden daha fazla beklentileri vardir, daha yakin ve bagli olmak gibi. Belki de ben hissetmeden o çoktan anlamisti, süphelerimi yani. Evet eminim ki anladi. Bu nedenle kendi duygularini söylemekten kaçiniyor. Reddedilmekten korkuyor.
Cenk tam bi lineer düsünce gurusu:
Bu arada vitese de bakmalarini istiycem. O gerizekalilar ne derlerse desinler hala vitesi geçirmede bi sorun var. Ve bu kez suçu havanin sogukluguna atmazlarsa iyi olur. Disarsi 30 derece ve bu vites ööp kamyonu gibi. Üstüne üstlük o beceriksiz heriflere 300 milyon ödedim. Soyguncular!
Ceyda da arpacik kumrusu:
Bana kizgin. Ama onu suçlayamam. Ben de olsam ben de kizardim. Onu böyle bir seye soktugum için o kadar suçlu hissediyorum ki... ama napabilirm yani, ben de duygularimdan emin diilim ki!
Cenk de düsünüyor:
Büyük ihtimalle garanti süresinin sadece 90 gün oldugunu söylicekler... pislik torbalari.
Ceydanin beyni oldukça yaratici:
Belki de ben cok fazla idealistçe davraniyorum, yanimda benim hoslandigim ve benden hoslanan harika bir insan otururken, ben beyaz atiyla bir sovalye bekliyorum. Öyle biri ki, benim bencilce, küçük kiz hayallerim yüzünden aci çekiyor.
Cenkin beyni gel-gitte:
Garanti mi? Garanti mi istiyolar? Onlara bi garanti vericem ve onlar da garantilerini alip....
Cenk diye sesleniyor Ceyda...
Efendim? diyor Cenk irkilmis bir halde.
Lütfen kendine bu sekilde eziyet etme, derken gözlerinde yaslar beliriyor Ceydanin.
Belki de hiçbir zaman... Offf Allahim, kendimi öyle sey hissediyorum ki... diyor ve hiçkirarak aglamaya basliyor.
Noldu simdi? diye soruyor Cenk.
Ben koca bi aptalim, yani biliyorum ki sovalye falan yok. Bu aptalca. Ne sovalye ne de at var. diyor Ceyda
At mi yok? diyor kafasi karisik tabii zavalli Cenk.
Aptal oldugumu düsünüyorsun di mi? diye devam ediyor Ceyda.
Elbetteki hayir! diyor, en sonunda hiç degilse bir dogru cevap vermenin mutlulugunu tasiyan Cenk.
Sadece.. sadece zamana ihtiyacim var. diye cevap veriyor Ceyda
(Cenk en güvenli ne söyleyebilirim diye düsünürken bir 15 saniye> gecer.) Ve> Evet. der Ceyda etkilenmis bir sekilde, elini tutar.Cenk, gerçekten böyle mi hissediyosun? Nasi yani?der Cenk
Yani ben zamandan bahsederken. der Ceyda
Ah elbette. der Cenk
Ceyda Cenke döner ve dikkatle gözlerine bakar. Tabii zavalli Cenk gerilmistir. Tabii bir de at olayi vardir, ve eger Ceyda gene attan bahsederse ne diyecegini bilmemektedir.
Ve en sonunda Ceyda konusur:
Tesekkür ederim, Cenk.
Cenk de tesekkür eder.
Derken alir kizi evine birakir. Kizcagiz, bitkinlik ve ruhundaki aciyla sabaha kadar aglar. Cenk eve gider, bi paket Panco açar ve televizyondaki tenis maçina iyice gömülür. Icinden bi ses arabada ciddi bi seylerin gectigini söylese de, anlamasinin mümkün olmayacagini düsünür ve üstünde durmamaya karar verir.
Ertesi gün Ceyda en yakin arkadasini, hatta en yakin iki arkadasini arar ve yaklasik 6 saat boyunca son olaylarin yorumu yapilir. Tabii ki en kücük detay, mimik, kelimelerdeki nuanslar analiz edilmelidir ve farkli senaryolar düsünülüp tartisilir. Bu konu günlerce tekrar tekrar gundeme gelir ve asla sikilinmaz.
Bu arada Cenk, Ceydayla ortak arkadaslari olan biriyle top kosturmaktadir ve bir an durur, sikilmis bir ifadeyle arkadasina sorar:
Ya Ceydanin hiç ati olmus muydu biliyor musun?
Yorumlar
Bu meatiyel için Henüz Yorum Yapılmamış, İlk yorumu siz Yapın!